11 Ekim 2009 Pazar

KOZA GENÇ MODA TASARIMCILARI YARIŞMASI FİNAL












İstanbul Fashion Days bünyesinde gerçekleştirilen ilk defile KOZA Genç moda tasarımcıları yarışması final gecesiydi.


Her yıl yeni genç tasarımcıları keşfeden İHKİB 17 yıldır düzenlediği Genç Moda tasarımcıları yarışmasına bu yıl KOZA adını verdi.



Yarışma için 24 finalist belirlendi. 16’sı hazır giyim 8’i deri kategorisindeydi.



26 Ağustos Çarşamba akşamını sabırsızlıkla bekleyen 24 genç moda tasarımcısı kendi belirledikleri temalar dâhilinde hazırladıkları 1’er giysi ile Jüri üyelerine en iyi şekilde kendilerini ifade etmeye çalıştılar.



Bu senenin farkı hem deri kategorisinin olması, hem de finalistlerin çok olmasıydı.



Defilenin açılışındaki dans showu, kozasından çıkıp kelebeğe dönüşen ‘’kelebek kadın’’ gösterisi ilgi çekiciydi ve konsepte çok uygundu.



Kazanan isimler yine her zamanki gibi, Mimar Sinan ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerindendi.



Hazır giyim kategorisinde dereceye giren isimler şöyle; Pelin Işıldak, Şule Şimşek Yalçın, Mustafa Aydın



Deri kategorisinde dereceye girenler ise; Ece Akhravi, Gonca Hatipoğlu



Gençlerin daha nice güzel başarılara imza atmalarını temenni ediyorum ve bu tür yarışmaların daha fazla olmasını diliyorum.

Modalı günler…

FASHION DAYS










Modayla dolu dolu geçen bir Ağustos ayı bizlerleydi.



26-29 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen Moda günlerinin ardından 28-30 Ağustos tarihleri arasında da Moda fuarı gerçekleşti.



26 Ağustos tarihinde gerçekleşen KOZA Genç Moda Tasarımcıları yarışması final gecesi ile başlayan moda günleri, diğer günlerin takibinde de defilelerle devam etti.



KOZA Genç moda tasarımcıları yarışması final gecesi detaylarını bir sonraki yazımda yayınlayacağım.



Gelelim şimdi Moda günlerindeki detaylara;

27 Ağustos Perşembe günü; Sunset, İdil Tarzı, BNG, Mehtap Elaidi, Avva, Arzu Kaprol, Koton

28 Ağustos Cuma; Karma, Pierre cardin weekend, Deniz Mercan, Ramsey, Que ve Bahar Korçan.

29 Ağustos Cumartesi ise; Gamze Saraçoğlu, Hatice Gökçe, Özlem Süer, Gızıa, Hakan Yıldırım defilesi İTÜ Taşkışla kampüsünde sergilendi.



Tabii ben bunların hepsine katılamadım. Koton, Gızıa ve Hakan Yıldırım defilesinde bulundum.

Fakat onlarda da fotoğraf çekemedim. Çünkü giriş çıkışlar bu sefer baya sıkı tutulmuş. 15 dakika süren defilelerde 2010 yaz koleksiyonu sunuldu.



Ama size markaların ve modacıların stantlarından bazı görüntüleri fotoğraflar eşliğinde aktarabiliyorum.



İTKİB ve Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) işbirliği ile gerçekleşen İstanbul Fashion Days baya bir ses getirmişe benziyor.



Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, artık bu tür moda günleri ve aktiviteleri çok fazla olacak. Moda günleri ile birlikte artık İstanbul dünya moda takvimine resmen girmiş oluyor ve de İstanbul’u sayılı moda merkezlerinden biri yapma çalışmaları da sonuç veriyor benziyor.

Modalı günler…

İMA' DA MODA SERGİSİ













Uzun süredir arkadaşlarımdan duyuyordum, ‘’İMA’ da muhteşem bir sergi var gidip görmelisin ve bunu da yazmalısın.’’ dediler bana. Bende yoğunluğumun arasına bir akşam bunu sıkıştırdım.



Ve baktım ki, hep tanıdık isimler bu sergide yer almış.

Moda Tasarımcıları Derneği üyelerindeki arkadaşlar ve İstanbul Moda Akademisi mezunları İtalya’ya gitmişler kumaşlarını seçmişler ve başlamışlar koleksiyonu hazırlamaya : )



2’şer kişilik gruplardan 5 tema hazırlanmış. Temalar ve isimler şöyle;

COCTAIL DRESS: Ceylan Zigoşlu- İlona Levi

EVENING DRESS: Dilara Tengirşen- İrem Bür

SMART CASUAL: Beliz Mısırlı- Gülçin Uzunalan

HIGH STREET: Neviye Sümen- Zeynep Güntaş

ART WORK: Asu Aksu- Seda Boğaz

Temaların hikâyeleri ve konseptler harika.



Ceylan’ ın hikayesi, ‘’ Devin’’ Bir kelebeğin cenin pozisyonunu özlediği zamanları anlatıyor.



İlona aynı hikâyeyle yola çıkarak ‘’ toplu ahlaksızlık’’ adını vermiş konseptine.



Dilara’nın konsepti ‘’ İnsan mimarisi ve tasarımı’’ İnsanlar dönüşüme kattıkları lezzetle bu gezegende tektirler. Ve bedenimiz bizim asıl gücümüzdür, dünya ile ilişkimiz ve ilham kaynağımızdır.



İrem ‘’Çerçeve’’ isimli hikâyeden yola çıkmış. Kenar, köşe, birleşim, oluşturulabilir mi çerçeveni?.. İnşa eder hayatını…. Kenarları hisset başarmak için, kıvrılmış olsa da; içindeki yansır dışına.



Beliz, ‘’ Gizli ittifak’’ hikâyesi. Cesaret çözüm sunabilir. Tezattan doğabilecek güzelliklerden korkmamalı; hiç tanımadığımız, bilmediğimiz yollara doğru yapacağımız yolculuklara açık olmalıyız.



Gülçin, ‘’ Mimari ve moda… Şehir ve kadın… Taş ve ten… Çizgiler ve kıvrımlar’’ konsepti ile ilgi çekici.



Neviye, ‘’ The Story Underneath’’ farklı kültür ve zamanların katmanlarından oluşmuş bir şehir. İstanbul… Şehrin katmanlı yapıları giysiler üzerine yansıyıp hayat buluyor.



Zeynep, ‘’ Deep, Down and Dirty’’ Kaçmak, yorulmak, değiştirmek… İşte her gün olan bu… Her adımda bir başkası olmak… O kadar katman, o kadar renk, o kadar güç demek. Sokaklar mucizedirler.



Asu, ‘’ R’ lyeh’ deki evinde ölü Cthulhu düş görerek bekliyor.’’ Derinliklerde, yeraltında gökyüzündeler, etrafımızdalar, geri dönecekler ve geri döndüklerinde insan ırkı ö_renecek yeni korkuları.



Seda, ‘’Saklanmak’’ Saklanmak insanların kendi içlerine dönüşleri için bir vesiledir. Bu içe dönüş sorgulayış ve insanın kendini tanıması için bir fırsattır.



Herkes farklı hikâyelerden yola çıkıp tek bir noktada buluşmuş. Ve ortaya güzel bir show çıkmış.



Bunların dışında İMA’ ya gittiğinizde lütfen fotoğraf sergisini de dolaşın. Moda fotoğrafçılığı üzerine eğitim alan arkadaşların elinden güzel karelere tanıklık edeceksiniz. Yukarıda sadece birkaç karenin birleşimi var.

Yazması benden, beğenmesi sizden!...

Modalı günler…

İTHİB KUMAŞ TASARIM YARIŞMASI











Yaratıcılık gençlerin elinde!...

İşte bu sloganla yola çıkarak İTHİB bu senede, kumaş tasarım yarışmasında ödüllerini verdi.



1 Temmuz Çarşamba günü akşamı düzenlenen 5. İTHİB kumaş tasarım yarışmasında, bu sene katılımcı sayısı çok azdı. Her sene ilk 10 olurdu, bu sene sadece 6 kişi seçilmiş.



Daha defile başlamadan kokteyl esnasında şöyle bir yapılan işlere göz attım.



Veeee direk ilk favorilerimi belirledim. 1. Esma Çelik daha sonra 2. Ahmet Öğünmez ve benim için 3. Serkan Çağlar’ dı.



İlk ikide hiç yanılmadım fakat 3. Burcu Özpeker ile Ayhan Yetkin oldu. İlk defa bir çift katılıyor bildiğim kadarı ile.



Katılan arkadaşların hepsinin geçmişte mutlaka diğer yarışmalardan ödülleri var buda ayrıca dikkatimi çekti.


Defilenin yine en önemli sponsoru Ümit Ünal ve atölyesinde dikimlere yardımcı olmuş.


Yalnız defilenin başında küçük bir talihsizlik yaşandı ve 2. yarışmacının tasarımları sergilenirken elektrikler kesildi.



Mekânın yeni olması ve uzak olması defilenin biraz geç başlamasına sebep oldu. Mekân güzel, kokteyl güzel, defile güzel sonrasında yemekte şahaneydi.



Umarım bir dahaki yarışmada daha çok seçilen olur ve bizde daha fazla defile ziyafeti yapmış oluruz. Ayrıca, seçilen arkadaşlara da başarılarının daim olmasını diliyorum. : )

Modalı günler…

İTÜ' DE DEFİLE








İTÜ Moda Tasarım bölümü mezunları defilesi;

İTÜ Taşkışla kampüsünde 11 Haziran akşamı gerçekleşen, İTÜ-FIT Fashion Show 2009 mezunları defilesi umduğumdan daha etkileyiciydi.



Bildiğim kadarı ile Moda Tasarım bölümü bu yıl 2. mezunlarını vermiş. 2004 yılında da bu bölüm açılmış.



Defilenin tamamı mezun ve okuyan öğrencilere ait tasarımlardan oluşuyordu. Güzel sanatlar fakülteleri haricinde diğer üniversitelerde de bu tür bölümlerin açılıyor olması çok güzel.



Defiledeki detaylara gelirsek, sunuculuğunu Çiğdem Tunç’un üstlendiği defilede 13 yerli manken yer alıyordu.



Defilede 3 ayrı tema işlenmiş. 1. ‘’Constructed Silhantters’’, ‘’Pure Shape’’ ve ‘’Vintage’’ 50’ ye yakında kıyafet sergilendi.



Kıyafetlerin kimlere ait olduğu belirtilmemiş, fakat konseptin gidişatına ve tarzlara bakılınca 3 ila 5 arası kıyafetin bir öğrenciye ait olduğu tahmin ediyorum.



Defile aralıksız 1 saat sürdü, bazen sıkıcı bazense seyretmesi keyifli bir gösteriye dönüştü. Beni en çok etkileyen beyaz elbiseler oldu. Katlı drapeler, düzenli-düzensiz büzgüler ve yelpaze görünümündeki fırfırlar detaylarda hoş görünüyordu.



Defilenin genelinde, biraz 50’li ve 60’lı yılların esintisi vardı. Fırfırlı döpiyesler 60’lı yılların şapkaları, tüller ve tüyler…

Bazen kış, bazense yaz havası esiyordu. Genel olarak kalıp ve dikiş teknikleri iyiydi.



Defilede tek bir tarz olmamakla beraber, spor giyimden, klasiğe, fantezi üstlerden, gece kıyafetlerine varıncaya kadar ne ararsanız vardı.



Aslında bana göre biraz karışık olmuş. Ne kadar temalara göre ayırmışlarsa da bu çok anlaşılır bir düzen oluşturmamış.



Ama yinede emeğe saygımız sonsuz, herkesin eline sağlık!...

Daha nice öğrencilerin bu tür başarılara imza atmaları dileklerimle :)

Modalı günler…