31 Ekim 2008 Cuma

GALATA MODA AKARETLERDE


15-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenen galata moda alışveriş festivali akaretlerde boy gösterdi. Evime yakın olduğu için neredeyse her gün oradaydım. Daha önce Galata meydan ve Alaçatı gibi farklı yerlerde gerçekleşen ‘’galata moda’’ etkinliği moda tasarımcıları derneğinde bulunan tasarımcılar tarafından, giysi ve aksesuar tasarımları olarak stantlarda sergileniyor. Ama bu sefer akaretlerdeki moda etkinliği, trafiğe açık bir alanda olduğu için ve kaldırımların başında bulunduğu için birbirinden çok kopuk stantlar olmuş. Standın içinde bir kıyafet denemeye kalktığınızda yoldan geçen otobüs ya da arabalar kapalı olan kabini inanılmaz derecede sarsıyor. Galata kulesinin altında yapılan bundan önceki alışveriş festivali daha uyumlu ve birbirine yakın stantlarda bulunuyordu tabi birde trafiğe kapalı alanda olması da çok büyük bir etkendi. Akaretlerin en büyük avantajı standların hemen karşısında ya da yanı başında bulunan ünlü markaların olmasıydı bana göre.
Standaları dolaştıktan sonra; Bottega Veneta, Chloe, Etro, Jimmy Choo, Lanum, Marni, Alberta Ferretti, Marc Jacobs, D- Squared, Berluti, Sergo Rossi, Corneliani, Paul Smith, Fred Perry gibi markaları da gezebilirdiniz.


Peki alışveriş festivalindeki tasarımcılar kimler di ?.. Arzu Kaprol, Bahar Korçan, Özlem Süer, Hatice Gökçe, İdil Tarzı, Ümit Ünal, Ezra- Tuba Çetin (etcetura), Mehtap Elaidir, Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül, Elif Cılızoğlu, Deniz Erdoğan, Aslı Güler. Aksesuarlarda; Cem Lokmanhekim, Bihter Aida Pekin, Deniz Yegin, Berna Canok Özay. Ayakkabılarda ise; Sertaç Delibaş, Bobbi Brown. Kozmetik, Dorphin.
Lounge 102 ise güzel müzikleriyle destek oldu.

Tasarımcılar galata moda için özel koleksiyon hazırlamıyorlar, çoğu daha önceki sezonlardan kalma parçaları %70 ya da %50 indirimle satıyor. Zaten galata modanın âmâcıda, insanlara uygun fiyatlarda özel olarak en fazla 5 ya da 10 parçadan oluşmuş olan ürünü görücüye çıkarıp satışa sunmak. Bundan benden nasibimi aldım ve her gittiğim gün kendime bir şeyler aldım. Benim tarzıma yakın bulduğum tasarımcı Ümit Ünal olduğu için onun koleksiyonundaki parçaları kendime daha yakın gördüm ve seçimimi ondan yana yaptım. Buradaki tasarımları sezon başı bu fiyatlara bulmanız imkânsız ve aynısından 5 taneden fazlasını bulmanız da imkânsız. O yüzden oraya kadar gitmişken alışveriş yapmanızı tavsiye ederdim.

2009 İLKBAHAR-YAZ ERKEK GİYİMİ



2009 İlkbahar-Yaz erkek giyiminde tekstil ve hazır giyim trendleri ;



Bu sezonda erkek giyiminde tensel akımlar göze çarpıyor. Yumuşaklık ve ipeksi akışkanlık anahtar kelimeler. Rahat ve ferah şıklığın zevk ve duyguyla buluşması. Hafif örgüler ve akışkan ipeksi dokudaki kuştüyü hafifliği yine ön planda… lüks, küçük sanat eseri gibi çantalar olacak. Pijamayı andıran lastikli pantolonlar ve bol spor ceketler, tozlukların üzerinde bitişen şortlar, zarif erkeksi süslemeye sahip en moda hafif takımlar, kendinizi seçkin hissettiren buruşuk klasikler, bu yeni akımda tam bir kusursuzluk hissi var ve kesin, ince ve çizgili desenlerde spor kesimler dikkat çekiyor. Neredeyse bu dünyaya ait olmayan kusursuz bir spor tasarım…

Temalar şöyle; sportif, tensel, grafik, yolculuk ruhu, tarihi, tepeden tırnağa, pijama ...


Egzotik; çiçekli ve hayvanlı desenler, Güney Asya esintisi Bohem Tarzı
Safari; Yüksek yaka bol kesim, kemerli modeller, nötr renkler beyaz
Kruvaze; Düz ve sade sportif kesim, eskilerden izler ya da belirginlik ve desen
Denim; Erkeksi ya da pijama tarzı parlak ipek ceketler ve lastikli pantolonlar buruşukluk
Bitişiklik; dar pantolonlar şortlar& tozluklar, gömlekler& ceketler.
Rahatlık; gölgeli renkler, özel efektler, doğal rahatlık, yumuşak deri, hafif doku

Kaynakça: Hedef 176

SPİRİTÜELLİK NEDİR? NASIL KULLANILIR?

Çok yoğun bir ekim ayı geçirdim. Ardarda seminer, eğitim, konferans, moda fuarı, sergi çalışmaları derken yazmak istediğim şeyleri ancak yazabilme imkanı buluyorum. Öncellikle siteye yoğun bir ilgi var, burayı kurmamın amacı gittiğim seminer ve eğitimlerin dökümanlarını aktarıp herkesle paylaşmak sonrada okumuş olduğum kitapları burada beraber yorumlamak. O açıdan herkese teşekkürler...

İTKİB'de düzenlenen 2009 yaz ve 2009-2010 Sonbahar-Kış semineri ile ilgili fotoğrafları, dökümleri ve trendleri yakın zamanda yükliyeceğim. Ama şimdi yakın zamanda okuduğum birkaç kitap ile ilgili güzel şeyleri sizinle paylaşmak istiyorum.James ARTHURRAY Spiritüellik nedir, nasıl kullanılır? Spiritüel gücünüzü kullanarak akıl almaz işler başarmanın en kısa yolu nedir?.Kitabın içeriği 29 ana başlıktan oluşuyor. 1. egoyu aşmak 2. kişisel geçmişinizi silin 3. az, çoktur 4. kendiniz için yaşayın 5. kendinize güvenin 6. spiritüel kimliğinizin farkına varın 7. ciddi bir öğrenci olun 8. metafizikçi olun 9. bağlı ve istekli olun 10. rahatsızlıkta rahat edin 11. eşsiz olun 12. çıtanızı yüksek tutun 13. bir enerji alanı olduğunuzu görün 14. bedeninizi güç aracı olarak kullanın 15. sadece olun 16. dünyayı durdurun 17. sezgilerinizi izleyin 18. ''karşısında'' değil, ''yanında'' olun 19. sadece yapın 20. evinize taşının 21. küçük şeyleri sürekli yapın 22. bağışlayın ve özür dileyin 23. dünyayı yıkın 24. rüya zamanında yolculuk yapın 25. kusursuz olun 26. kendi tutkunuzun peşinden gidin 27. toplu düşünün 28. aydınlanma zamanı şimdidir 29. akışına bırakın v.b.. içeriği dolu dolu bir kitap.
Kitap da etkilendiğim bir hikayeden sizede bahsetmek istiyorum. Buda, yeni öğrencilerine, bir oğlu olan dul babayı anlatırdı. Adam bir iş seyahatindeyken, hırsızlar evine girmiş, evi yakmış ve oğlunu kaçırmış. Baba evine döndüğünde, evinin kül olduğunu ve oğlunun da yanıp ondan geriye yalnızca küllerinin kaldığını düşünmüş. Kalbi kırılan baba, külleri toplamış ve yanından hiç ayırmadığı bir kavanoza koymuş. Biraz zaman geçmiş, oğlu hırsızların elinden kaçmış ve eve, babasına koşmuş. Gece geç saatte eve gelen çocuk kapıyı çalmış. Baba, derin uykusundan uyanmış ve seslenmiş, ''kim o?'' oğlu yanıtlamış, ''benim baba, oğlun.'' acıyla öfkelenen baba, kötü kalpli bir çocuğun ona numara yaptığını düşünerek, oğlunu kapıdan kovmuş. Oğlu kendini anlatmaya çalışmış, ama baba dinlememiş. Sonunda çocuk bir daha dönmemek üzere oradan ayrılmış. Bu öyküden sonra, Buda yeni öğrencilerine şöyle derdi: ''Bazen gerçek olduğunu düşündüğünüz bir şeye öyle sıkı tutursunuz ki, gerçek kapınıza geldiğinde, onu içeri almazsınız.'' . İnançlarınızın kaçı gerçekten size ait?. Kaç tanesine kişisel deneyimleriniz sonuçunda ulaştınız?. Doğru olduğuna inandığınız şeyleri sorgulamak konusunda ne kadar açıksınız?Sokrates'in bir sözü vardır: ''Üzerinde düşünülmemiş yaşam, yaşanmaya değer değildir.'' Ciddi bir öğrenci olarak sizin öncellikli çalışmalarınız, içsel dünyanıza odaklanmalıdır. İçsel dünyanızın kaşifi olmalısınız. Size, hiçbir şekilde hayatı reddetmenizi ya da dünya işlerinden elinizi eteğinizi çekmenizi söylemiyorum; aslında tam tersi. Hangi mesleği ya da uğraşı seçerseniz seçin, kendinizi ona adayın. Kimse yarım yamalak yaşayarak, bir yaşam sürdüremez.

Bu zamana kadar, kişisel gelişim üzerine pek çok kitap okudum. secret, ferrari'sini satan bilge, koza kelebeği bilmez, düşün ve zengin ol, başarı hikayeleri, küçük şeyler, çekim yasası, ömrümden uzun ideallerim var, bolluk yasaları, paraşütünüz ne renk, çalışmamanın keyfi, hayalinizi yorganınıza göre uzatın, herşey seninlre başlar, limit sizsiniz v.s..Şu dönemde ise, en çok ilgimi çeken yazarlar arasında ROBERT T. KIYOSAKI yer alıyor. ''Zengin Baba, Yoksul Baba'' bu kitapta yoksullardan ve orta sınıftakilerden farklı olarak zenginler çocuklarına para hakkında neler öğretir?. İnsanların maddi sıkıntılar içinde boğuşmasının neden, okulda geçirdikleri onca yıl boyunca para konusunda hiçbir şey öğrenmemeleri. Sonuçta para için çalışmayı öğrenirler... ama parayı kendileri için çalıştırmasını hiç bilmezler. Zengin baba, yoksul baba'yı okuduktan sonra zengin olmak için yüksek bir gelire sahip olmanız gerektiği saplantısı yerle bir olacak. Evinizin bir aktif varlık olduğuna inancınız sarsılacak. Çocuklarınıza para kazanmanın yollarını öğretmek için okuldaki sisteme güvenmiyeceğinizi öğreneceksiniz. Aktif ve pasif varlıkları yeniden tanımlayacaksınız. Çocuklarınızın gelecekte finansal başarı sağlamaları için parayla ilgili onlara öğretmeniz gereken her şeyi öğreneceksiniz. Bir diğer kitap ise, ''Genç Emekli, Zengin Emekli'' nasıl çabucak zengin olunur ve nasıl hep zengin kalınır?. Bu kitap, sıfırdan başlayıp 10 yıldan az bir sürede mali açıdan özgürlüğe kavuşmuş olarak nasıl emekli olduğumuzun öyküsüdür. Siz de aynısını nasıl yapabileceğinizi keşfedin. ömrünüz boyunca çalışıp didinmek istemiyorsanız bu kitap tam size göre...

4 Ekim 2008 Cumartesi

İSTANBULU DEV AYAKKABILAR BASTI :) (SHOE-ART)

Öncellikle Ekim ayında İTKİB de verilecek olan 2 seminerden bahsetmek istiyorum. 15 Ekim de 2009 İlkbahar-Yaz trendleri, 27 Ekim de ise, Sonbahar-Kış trendleri ile ilgili seminer verilecek. www.itkib.org.tr dan kayıt olup ücret karşılığı seminere katılabilirsiniz. Bu arada, 15-17 Ekimde Beşiktaş Akaretlerde Moda Tasarımcıları Derneğinin fuarı var. Kasımda ise, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde sergi ... daha çok bilgi için, siteyi takip etmeye devam edin. Teşekkürler...

Bundan birkaç hafta önce Cevahir alışveriş merkezine, alışveriş yapmaya gittiğimde gördüğüm manzara beni adeta büyüledi. O gün dev ayakkabı heykelleri 1 günlüğüne tanıtım amacı ile Cevahir alışveriş merkezinin önünde sergilenmişti. Şimdi ise, İstanbul sokaklarını süslüyor. Son dönemde gördüğüm farklı ve gerçekten çok başarılı bulduğum ayakkabı tasarımları İstanbul’ un en iyi alışveriş merkezlerini ve sokaklarını Ekim sonuna kadar süsleyecekmiş. Daha öncesinde inek, daha sonra ise lale projesiyle katkı bulunan tasarımcılar şimdi ise, dev ayakkabılar ile bu projeye destek oluyorlar.

Shoe-Art İstanbul 2008 projesi kapsamındaki 120 farklı tasarımcı ve sanatçı tarafından tasarlanan dev ayakkabı heykelleri 3 farklı biçimde tasarlanmış. Stil etto, spor ayakkabı ve motosiklet ayakkabı. Ayakkabıları tasarlayanların bazılarının isimleri ise şöyle; Arzu Kaprol, Atilla Kuzu, Bahar Korçan, Alinur Velidedeoğlu, Emel Acar, İdil Tarzı, Ertuğrul Ateş, İsmail Acar, Yazbükey gibi isimler …
120 ismin nasıl seçildiğine gelince. Öncelikle Derin Sarıyer, İdil Tarzi, Bahar Korçan, Özlem Süer, Ayşe Ece Ege, Atilla Kuzu, Defne Koz, Cemil İpekçi, Arzu Kaprol, Banu Bora, Ertuğrul Ateş gibi isimlere teklif götürülmüş. Birçoğundan onay alınmış. Ama açık hava sergisinin kapıları herkese açık. "Ben de dev ayakkabı tasarlamak istiyorum" diyen herkes www.shoeartistanbul.com adresinden başvuru yapabilir
Uluslar arası alanda da farkındalık yaratacak bir tanıtım gücü oluşturan dev ayakkabıların yükseklikleri 1.80 cm’ yi genişlikleri ise 2.60 cm’ yi buluyor. Dünyanın önemli açık hava sergilerinden biri olmaya aday, Shoe Art İstanbul 2008 sergisi sonunda düzenlenecek müzayededen elde edilecek gelirin tamamı ise, TEMA ve Türk Kalp Vakfına bağışlanacakmış.
Şişli Belediyesi'nin ev sahipliğinde ve Hotiç'in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen sergi, Ekim sonuna kadar İstanbul sokaklarına ihtişamıyla renk katacak.Sergi, sanatçıların eserlerini binlerce sanatsevere gösterebilmeleri için alışılmışın dışında dikkat çekici bir tuval sunuyor.İlk insanla başladığı varsayılan ve tarihsel süreçte sanatsal bir boyut kazanan ayakkabının oluşturduğu bu özel tuval üzerinde sanatçılar, Türkiye'nin ve İstanbul'un mozaik yapısını, kültürünü, sanat anlayışını ve hayal gücünü yansıtıyor. Şehrin en hareketli noktalarından başta Şişli olmak üzere Nişantaşı, Teşvikiye, Abdi İpekçi gibi en işlek ve hareketli caddeleri ile büyük alışveriş merkezlerinde sergilenecek heykeller sanatı ve tasarımı eğlenceli bir şekilde bir araya getiriyor.
Shoe-Art İstanbul 2008 Organizasyon Sponsorları, Ana Sponsor Hotiç İletişim Ortağı CnnTürk, Joy Türk, Fashion TV - Proje Danışmanlığı TBWA Fusion Moda Tasarımcıları Derneği - İletişim Desteği Effect Halkla İlişkiler - Medya Takibi PR Net - Mekan Desteği Kanyon, Akmerkez, Cevahir, İstinye Park, Metrocity, City's Nişantaşı, Capacity, Astoria, Resürans Çarşısı

Hürriyet'in haberine göre ise, Louis Vuitton 2008 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda yer alan bir ayakkabıya "İstanbul" ismini verdi. İstanbul isimli ayakkabı, şehrin canlılığını ve enerjisini yansıtıyor. Pembe, yeşil ve kırmızının yarattığı kontrastla şehrin zıtlıklarla dolu yapısına atıfta bulunan modelde, iri taşlar ve fiyonk dikkat çekiyor.
Parlak taşlar oryantalizme vurgu yaparken, ayakkabının kenarındaki fiyonk modernlikle ilişkilendiriliyor. Ayakkabı yüzde yüz keçi derisinden yapılmış, sarı ve siyah gibi renk alternatifleri var. Louis Vuitton İlkbahar-Yaz kolesiyonunun en iddialı modelleri arasında yer alan İstanbul’un topuk boyu 10.5 cm. Peki bu ayakkabı nereden çıktı? Louis Vuitton’un ayakkabı tasarımından sorumlu departman, durup dururken İstanbul’dan etkilenmedi. Ocak ayında Nişantaşı’nda açılan büyük Louis Vuitton mağazasının açılışına onlar da gelmişti. İstanbul onları da büyüledi. Tasarımcılar şehri çok renkli ama aynı zamanda karmaşık bulmuşlar. Bu renkliliği ve karmaşıklığı yaptıkları ayakkabı tasarımına da fazlasıyla yansıtmışlar.
İstanbul’dan etkilenerek ürettikleri bir de çanta var. İsmi Bosphore Backpack. Yani Boğaziçi Sırt Çantası. Louis Vuitton’un orijinal monogram deseni ile tasarlanan çanta şık ve kullanışlı. Tam İstanbullulara göre.
Bitti mi? Devamı 2008-2009 Sonbahar-Kış koleksiyonuna. Birkaç ipucu vermek gerekirse... Kış koleksiyonunun tamamında bir İstanbul/Türkiye etkisi var. Mevlevi şapkaları, şalvar pantolonlar, Kapalıçarşı takılarından ilham alınarak hazırlanmış yeni aksesuvarlar... Bekleyip göreceğiz.
Cow Parade’i hatırlarsınız. Geçen yıl 1 Ağustos-31 Ekim tarihleri arasında şehrin dört bir yanını inekler basmıştı. Tüm dünyada 54 şehirde düzenlenen inek yürüyüşü adlı serginin İstanbul ziyareti oldukça başarılı geçmişti.
31 Ekim tarihinden sonra açık arttırmayla satılan ineklerden toplam 850 milyarlık gelir elde edilmiş, bu tutar üç sivil toplum örgütüne bölüştürülmüştü. Cow Parade’in İstanbul’a gelmesine aracı olan SİNPA şirketi, ineklerden aldıkları ilhamla yeni bir açık hava sergisi tasarladılar: İsmi Shoe Art İstanbul.

İKİ MODEL VAR

Ayakkabı tasarlayacak insanlar işe başlamadan önce bir seçim yapmak zorundalar. Sivri burunlu, topuklu bir stilettonun mu, yuvarlak burunlu bir spor ayakkabının mı üzerinde çalışmak istediklerine karar verecekler. Seçtikleri modelin fiberglas maketi onlara teslim edilecek. Sonrasında tamamen özgürler. İsteyen camlarla kaplayacak, isteyen karman çorman boyayacak, isteyen ayakkabısının üzerine çivi yazısı yazacak. Fiberglas’tan yapılan ham ayakkabı maketlerin tamamını Cow Parade ineklerini ve İstanbul lalelerini de yapan Heykeltraş Hakan Temur yapacak. Shoe-art projesi bir yandan sanat ve tasarımın geniş kitlelere ulaşmasını gerçekleştirirken, bir yandan da şehre enerji getirecek.

2009- 2010 SONBAHAR-KIŞ, TRİKO TRENDLERİ

SEZONU SÜRÜKLİYEN TEMALAR

1. Going back to my roots (Köklerime Geri Dönüş): İnsanların kendi kültürlerinin resmi hallerini spor giyim ile kombine eden, alışagelmişin dışında eşleştiren ve karıştıran görünümler. Doğa ve tekniğin karışımı söz konusu, zıtlıklarla oynanıyor. Farklı yüzeylerin karışımı, alpaka yumuşak ve hacimli efektler, baskılar detaylı zengin stilize, çiçek şeklinde şal desenler. Geometrik modellerle rahatsız edilen geleneksel ve süsleme tasarımlar. Giysiler üzerinde düz baskılar, mücevherlerden esinlenmiş. Uygulamalarda balkan esintileri örgü ve kumaşın bir kombinasyonu. Folklorik görünüm hakim. Klasik tasarımların, geometrik olanlarla kesildiğini görüyoruz. Daha ziyade Bulgaristan ve Asya’dan etnik görüntüler ve nakış. Tekstürelerin neredeyse rustik ancak teknik bir tuşenin de olduğunu söyliyebiliyoruz.

Bayan triko renkleri; Taban renklerde kahverengi ve beyazın, güçlü efekt olarak ise leylak, koyu mor ve sarının kullanımı söz konusu. Uygulama için çok renkli bir karışım söz konusu.

Erkek triko renkleri; Renk kombinasyonu, taze ve serin renkler ve yine erkekler için de güçlü renklerden bahsedebiliyoruz. Beyaz, mavi, yeşil ve siyah koyu kahverengi ve sarı.

2 . The time is new (Şimdi Zamanıdır): Stil sahibi, şehirli bir ruh hali, doğa ve malzemelerin ileri teknoloji bağlamında yeniden çalışılması. Performans sağlamak amacıyla, epeyce işlenmiş veya bir araya getirilmiş dar yapılar. Boyutlu yapı suyu iten, çabuk kuruyan kaliteler, streç ile doğal ve sportif ince hafif ağırlıkta. 3 boyutlu şeritler. renkte links. Bulanık etkiler elde etmek için, kısmen fırçalanmış yüzeyler. Doğal fenomen ve malzemelerin yüksek ileri teknoloji ile yeniden çalışılması. Çok temiz ve ince ipliklerin kullanımı söz konusu.

Bayan triko renkleri; fazlaca mavinin kullanıldığı şık bir renk kombinasyonu. Koyu maviden açık maviye. Pembemsi ve sarı renk tonları, kapsamlı bir dizi sofistike mat orta tonların uyumlu hale getirdiğini, görüyoruz.

Erkek triko renkleri; Işık vermek amacı ile, erkeklerde de mavi/gri tonların sarı ile kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca pembe tonlar, siyah ve beyaz var. Nane tonu.

3. Keep on moving (Hareket Etmeye Devam Et): Genç, renkli ve sportif bir tema. Her zaman, hareket halinde ve oyunlar içeriyor. Güçlü renkler var. Oyun, dans ve spor da olduğu gibi, karıştırılmış görüntülerle ifade edilen dinamizm ve dönüşümler. Temel geometrik elementlerin kat kat oluşumların, gölgeleme ve renk bloklarının grafik kompozisyonu var. Angora, moher, kaşmir ve pamuklu karışımlar gibi biraz tüylü yüzeyleri olan yünün fazlaca kullanımı. Mat ve parlak baskılar, intersia modeller, farklı tipte ipliklerle yaratılan sertlikler. Hareket halinde geometrik şekiller, düzenli aşırı büyük detaylar, örgü dik ve enlemesine olabiliyor.

Bayan triko renkleri; sarı ve yeşil gri ile sarı tonlar, yeşil ve altın rengi, koyu mor dut rengi beyaz ve mavi.

Erkek triko renkleri; erkek giyiminde de renk dizisi güçlü. Koyu mor tonlar, mavi, yeşil, sarı ile birlikte gri.


4. A trip to the forest (Ormana Yolculuk): Parlak bir görüntü ile doğanın güzelliği, zenginliği ve gücü kutlanıyor bu temada. Sıcak ve kabarık tiplemeler içerisinde kış ortası atmosferi. Doğadan esinleniliyor bu temada ancak oldukça da göz kamaştırıcı. Keten ve ipek ile doğal karışımlar hacimli iplikler. Buradaki kıymet bize şetland dantel tül dikişleri, küçük saten payet tasarımlar ve yanar döner iplik nakışlar , yumuşak tuşe, sıaradan dikişler ve kabarık ipliklerin fazlalığı da dikkat çekiyor. Koyu ipliklerle muline birlikte kullanılmış. Bulanık baskılar, iri intersia, düzensiz baskı haute couture yapılar mevcut.

Bayan triko renkleri; koyu mor renk tonları ve doğal renkler kullanılıyor. Koyu kahverengi ve mavi. Portakal rengi ve yeşil, kahverengi pembe ve en önemlisi yanık portakal rengi.

Erkek triko renkleri; hem düşük hem de yüksek numaralarda melanj iplikler için doğal renk tonları kullanılmış. Çok doğal bir görüntü elde etmek için, ton sür ton açıklaştırılmış renkler için gri ve yeşil.