20 Aralık 2009 Pazar

FASHIONABLE’DEN WESTWOOD VE MISSONI DEFİLESİ





















FASHIONABLE 2. BÖLÜM

"Sabırsızlıkla beklediğim diğer 2 defile ve işte yine yoğun bir gün."

Trikoya çok ilgili biri olarak ve tarzını yıllardır beğenip takip ettiğim Missoni burada, hala inanamıyorum.

Saat tam 15.30 da soluğu Dolmabahçe de aldım bu sefer, biraz hastayım ama yinede istikrarlıyım akşam defileler bitinceye kadar bir yere gitmek yok.

Missoni’ yi bekliyorum sabırsızlıkla. Fakat öncesinde daha 2 defile daha var. İlki Genç Tasarımcılar defilesi.


Defile tam saatinde başladı. İlk olarak İSMEK öğrencileri, hemen sonrasında ise Lasalle Akademi öğrencilerinin defilesi ardı ardına.



İSMEK’ i çok başarılı buldum, ücretsiz olarak verilen sanat ve meslek eğitim kursları öğrencileri gayette iyiydi.



Demek ki neymiş, o kadar para dökmeye de gerek yokmuş. İnsanın ilk önce içinde yeteneği olmalı ve sonrasında hep söylerim onu kuvvetlendirmesi için de hırsı ve azmi olmalı.



Neyse gelelim asıl defilelerimize.

Veee saat;19 Vivienne Westwood geldi tam yanımda oturuyor. Röportaj yapmak için herkes birbiriyle yarışıyor adeta, ama o herkese yetişiyor.



Uzun bir röportaj sonrasında defile yarım saat geç başladı, herkes yerini aldı Westwood bile.
CNN TURK standının orada oturduğum için yanımda belirivermişti kendisi, şimdi ise tam karşımda. O kadar defilelere gittim ilk defa kendi defilesini seyirciyle izleyen bir moda tasarımcısı gördüm.



Defilenin açılışında Westwood ve yağmur ormanlarının önemini anlatan slâyt gösterisi sunulmuştu.
Her sandalyeye de broşür bırakılmış bununla ilgili. Broşüre adınızı-soyadınızı yazıyor ve imzanızı atıyorsunuz ve sizde yağmur ormanlarına katkıda bulunmuş oluyorsunuz böylece. : )



Ve ilk açılış kıyafeti siyah bir tuvalet. Kıyafetlerin geneli salaş, bandanalar, broşlar, şapkalar harika. Saten kumaşlar ağırlıkta, ya kumaşın tamamında baskı var ya da ön kısmında büyük ve gösterişli transfer baskı.



Bu arada ben Westwood’ un üzerindeki kıyafeti ayrıca çözmeye çalışıyorum. Turuncu portakal rengine yakın, her yeri çıt çıt düğme dolu bir elbise, yuvarlak hatlı kesimlerle yapılmış, üstünde pelerin, çoraplar füme rengi, ilginç bir deseni var ayakkabılar ise siyah rugan.



Defile sonunda elinde çiçekle Westwood da podyumda uzunca bir selamlamasından sonra, herkesin yüzünde kocaman bir tebbesüm.



Yine bir kargaşa ve yine bir bekleyiş. Hazırlıklar tüm hız devam ediyor bu sefer Missoni için.



Ben en önde podyum giriş sahnesinde oturuyorum ve yakın ekran tam net modellerin fotoğraflarını çekiyorum.



Mankenlerin saçları, üzerindeki takıları, aksesuarları, ayakkabıları ne kadarda uyumlu. Trikolardaki desenler muhteşem.



Ağırlıkta elbise var, 2010 yaz trendleri sunulduğu için renkler oldukça canlı ve pastel tonlar ağırlıkta. Dore rengi, simli iple harmanlanıp dokunmuş genellikle trikolar. Çanta ve ayakkabılar da ona göre yapılmış.



Mankenlerin kollarının her ikisinde de pazubent vardı bu çok dikkatimi çekti, Saçlar balıksırtı örülmüş, kolyeler uzun, ucunda düdük var. Düdük ne alaka demeyin, defile bitiminde hepsi düdükleri çalıp sahneye öyle çıktılar.



Bu defilenin onur konuğu da ayrıca, Bruce Willis ve eşi Emma idi. Defile başlamadan hemen önce gelmişlerdi, belki defilenin başlaması için onlar mı bekleniyordu anlamadım ama defile baya bir geç başladı sayelerinde. : )



Fashionable rüyası da bitti. Muhteşem doyumsuz 2 gün geçirdim.
O kadar emek harcıyorsunuz, aylarca uğraşıyorsunuz koleksiyon ve modeller için, en fazla 20 dakika içinde hepsi izleyiciler karşında tüketiliyor ilk önce izlenerek sonra ise satın alınarak.

İşte moda tasarımı böyle bir şey…

Seviyorum ben bu telaşın her yönünü : )

Modalı günler…

Moda Tasarımcısı

Selma Sarıgüzel
selmasariguzel@cosmoturk.com
www.tsrmselma.blogspot.com

FASHIONABLE'DEN İZLENİMLER

















FASHIONABLE

Beklenen gün geldi ve dünyaca ünlü tasarımcılar fashionable da buluştu.

Dolmabahçe sarayı bahçesinde 23-24-25 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen ve Moda devlerini bir araya getiren fashionable’ de kimler mi vardı?



İlk gün Roberto Cavalli defilesiyle başladı. Bu defileye katılamamakla beraber nedense çok da üzülmedim. Çünkü duyduğum haberler doğrultusunda Roberto Cavalli, defilesinde diğer defilelerde kullandığı koleksiyonundan seçmeleri sergilemiş.

Daha önce FTV gemisinde yaptığı defilesinde bulunmuş ve tanışmıştım kendisiyle o gece muhteşem bir defile organizasyonu olmuştu. Bu seferki biraz show amaçlı olmuş sanki?



Neyse gelelim katıldığım defilelere; 24 Ekim Cumartesi Gianfranco Ferre defilesi, 19.30 da başlaması gereken defile tabiî ki yarım saat geç başladı.

Bende gün boyunca işlerimi bitirmeye çalışıp, yetişemeyeceğimi düşünüp o kadar korkmuştum ki!..
Ama neyse ki, defile geç başladığı için kokteyle bile katılmış bulundum. Birçok ünlü, defile için yerlerini almış ve sabırsızlıkla Ferre’ nin defilesini bekliyordu. Tıpkı benim gibi : )



Yukarıda Ferre’nin kendisini aşağıdaki fotoğrafta ise şuan yerine geçen baş tasarımcıları görebilirsiniz.




Ferrenin tarzını ve tasarımlarını oldum olası severim.
Özellikle saat ve aksesuarları çok hoşuma gitmiştir. Kıyafetlerde kullandığı kumaşlar, balon etekler ve klasik tarzdaki kesimler oldukça seksi transparanlar hepsi her zamanki gibi bu defilede de mevcuttu.



Modelleri gördükten sonra bana hak vereceksiniz. Gece elbiselerinde kullandığı tüller, şifonlar ve iç içe geçmiş drapeler, muhteşem pililer…



Anlatmakla bitiremem size bu muhteşem elbiseleri her birine hayran oldum ve aşık oldum. Özellikle bu aşağıdaki elbiselere.




Defilede hem bayan hem de erkek koleksiyonu sergilenmişti. Erkekler şık, çekici, biraz klasik tarzda bayanlar ise seksi ve futuristic tarzda göze çarpıyordu.



Ferre öldükten sonra, 3 sezondur baş tasarımcılığını yapan isimler, Tommaso Aquilano ve Roberto Rimondi oldukça şirinler. Yakından görme fırsatını bulamasam da defile sonunda selam verdiklerinde ne kadar uyumlu bir ikili oldukları gözden kaçırmadım.  Ama bir görünüp bir kayboldular.



Gelelim 21.30 Salvatore Ferragamo defilesi, yukarıda bizzat kendisini görebilirsiniz. Ayakkabı mucidi olarak biliniyor.

Aynı günde üst üste defile olunca eviniz defile mekânına yakın olsa dahi oradaki atmosferden uzaklaşmamak için mekândan ayrılamıyorsunuz nedense!...

Bende 2 gün boyunca öyle yaptım, defile başlayınca gittim ve defileler bitinceye kadar hem kokteylde bulundum hem de ortamı gözlemledim.



Tam bir aile şirketi Ferragamo markası da. Ferragamo’ nun baş tasarımcısı, Massimiliano Giornetti çooook yakışıklı, ben daha önce bu kadar karizmatik ve yakışıklı bir erkek tasarımcı görmemiştim. Aşağıdaki fotoğrafına baktıktan sonra bana hak vereceksiniz. : )



2000 yılından beri Salvatore Ferragamo markasının erkek koleksiyonunun başında olan Massimilano Giornetti, bir süre önce kadın koleksiyonunun da başına getirilmiş.



1927 yılında kurulan Salvatore Ferragamo markasının ayakkabıları, sinema tarihindeki kült karelerde Marilyn Monroe, Sophia Loren, Audrey Hepburn, Rita Hayworth gibi yıldızların tercihi olmuş. Hatta Marilyn Monroe’nun “The Seven Year Itch” adlı filmdeki mazgal sahnesinde giydiği beyaz ayakkabılar da markaya aitmiş.



Ferre tarzına anımsatıyor bana biraz Ferragamo’ nun tarzıda. Modern şıklıkla bağdaştırılmış şık kombinasyonlar kesimler oldukça dar, pensler, kuplar ve drapeler vücut hatlarına oturacak şekilde ayarlanmış. Baştan ayağa aynı renk ve oldukça zarif modeller.



Erkekte ve bayandan da transparan gömlekleri göz ardı etmemek gerek. Etkilenmemek elde değil.



Cumartesi olan 2 defileden kareler ve izlenimlerim bu şekilde. Pazar günü olan 3 ayrı defile organizasyonunu 2. bölüme saklıyorum. Çünkü hepsi için ayrı ayrı güzel yorumlarım ve detaylı fotoğraflarım olacak.

Umarım gitmiş kadar olmuşsunuzdur. : )

11 Ekim 2009 Pazar

KOZA GENÇ MODA TASARIMCILARI YARIŞMASI FİNAL












İstanbul Fashion Days bünyesinde gerçekleştirilen ilk defile KOZA Genç moda tasarımcıları yarışması final gecesiydi.


Her yıl yeni genç tasarımcıları keşfeden İHKİB 17 yıldır düzenlediği Genç Moda tasarımcıları yarışmasına bu yıl KOZA adını verdi.



Yarışma için 24 finalist belirlendi. 16’sı hazır giyim 8’i deri kategorisindeydi.



26 Ağustos Çarşamba akşamını sabırsızlıkla bekleyen 24 genç moda tasarımcısı kendi belirledikleri temalar dâhilinde hazırladıkları 1’er giysi ile Jüri üyelerine en iyi şekilde kendilerini ifade etmeye çalıştılar.



Bu senenin farkı hem deri kategorisinin olması, hem de finalistlerin çok olmasıydı.



Defilenin açılışındaki dans showu, kozasından çıkıp kelebeğe dönüşen ‘’kelebek kadın’’ gösterisi ilgi çekiciydi ve konsepte çok uygundu.



Kazanan isimler yine her zamanki gibi, Mimar Sinan ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerindendi.



Hazır giyim kategorisinde dereceye giren isimler şöyle; Pelin Işıldak, Şule Şimşek Yalçın, Mustafa Aydın



Deri kategorisinde dereceye girenler ise; Ece Akhravi, Gonca Hatipoğlu



Gençlerin daha nice güzel başarılara imza atmalarını temenni ediyorum ve bu tür yarışmaların daha fazla olmasını diliyorum.

Modalı günler…

FASHION DAYS










Modayla dolu dolu geçen bir Ağustos ayı bizlerleydi.



26-29 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen Moda günlerinin ardından 28-30 Ağustos tarihleri arasında da Moda fuarı gerçekleşti.



26 Ağustos tarihinde gerçekleşen KOZA Genç Moda Tasarımcıları yarışması final gecesi ile başlayan moda günleri, diğer günlerin takibinde de defilelerle devam etti.



KOZA Genç moda tasarımcıları yarışması final gecesi detaylarını bir sonraki yazımda yayınlayacağım.



Gelelim şimdi Moda günlerindeki detaylara;

27 Ağustos Perşembe günü; Sunset, İdil Tarzı, BNG, Mehtap Elaidi, Avva, Arzu Kaprol, Koton

28 Ağustos Cuma; Karma, Pierre cardin weekend, Deniz Mercan, Ramsey, Que ve Bahar Korçan.

29 Ağustos Cumartesi ise; Gamze Saraçoğlu, Hatice Gökçe, Özlem Süer, Gızıa, Hakan Yıldırım defilesi İTÜ Taşkışla kampüsünde sergilendi.



Tabii ben bunların hepsine katılamadım. Koton, Gızıa ve Hakan Yıldırım defilesinde bulundum.

Fakat onlarda da fotoğraf çekemedim. Çünkü giriş çıkışlar bu sefer baya sıkı tutulmuş. 15 dakika süren defilelerde 2010 yaz koleksiyonu sunuldu.



Ama size markaların ve modacıların stantlarından bazı görüntüleri fotoğraflar eşliğinde aktarabiliyorum.



İTKİB ve Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) işbirliği ile gerçekleşen İstanbul Fashion Days baya bir ses getirmişe benziyor.



Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, artık bu tür moda günleri ve aktiviteleri çok fazla olacak. Moda günleri ile birlikte artık İstanbul dünya moda takvimine resmen girmiş oluyor ve de İstanbul’u sayılı moda merkezlerinden biri yapma çalışmaları da sonuç veriyor benziyor.

Modalı günler…